Güncel hayatımızda yeni yeni duymaya başladığımız Metabolik Sendrom, kalp ve damar hastalıklarına sebep olabilme potansiyeli, organ hasarı riski ve işgücü ile maddi kayıplara yol açtığı için üzerinde durulması gereken ciddi bir ölüm nedenidir.
Tip 2 Diabet, hipertansiyon, kilo fazlalığı ve kan yağlarında (kolesterol ve trigliserid) yüksekliğin birlikte olması durumuna metabolik sendrom denir. Metabolik sendromu, obeziteye bağlı olarak ortaya çıkan Tip 2 diyabetin oluşturduğu bütün yandaş sorunların toplamı olarak değerlendirebiliriz. Sigara gibi yaşam kalitesini bozar ve önlenebilir ölüm nedenlerinden olduğundan tedavisi hayati önem taşır.
Metabolik sendrom tedavisi diyet düzenlemesi, egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri ile başlar, ancak tüm seçenekler uygulandığında dahi başarı şansı %15 ler düzeyinde kalır. Oransal olarak bakıldığında daha kalıcı ve başarı oranı daha yüksek tedavi seçeneklerine ihtiyaç olduğu aşikardır.
İşte son dönemin yükselen değeri metabolik cerrahi de bu hasta grubunda kalıcı başarı sağlamak amacıyla uygulanmaktadır. Burada temel hedef alınan gıdaların ince barsak son kısmına daha erken ulaşmasını sağlayacak değişimlerin yapılmasıdır. Uygun hasta seçiminde %90-95’ lere ulaşan başarı oranları gerçekten yüz güldürücüdür. Metabolik cerrahi seçenekleri ile ilgili bilgilendirmeyi de sonraki yazılarda paylaşacağım.
Sağlıklı günler dilerim…
Doç.Dr.Ömer Yoldaş