Duodenal Switch (SADI-S)
Duodenal Switch (SADI-S) ameliyatı nedir?
SADI-S ameliyatı da hem kısıtlayıcı, hem de emilimi azaltıcı etkileri olan ameliyatlardandır. Loop duodenal switch ameliyatı da denilen bu yöntem gerek kısıtlayıcı, gerekse ciddi emilim azaltıcı etkileri ile gerek kilo kaybında, gerekse diyabet başta olmak üzere, metabolik sorunların çözümünde çok yüksek etkili bir ameliyattır.
Duodenal Switch ameliyatı nasıl yapılır?
Ameliyatın ilk aşaması, sleeve gastrektomi yani tüp mide ameliyatında olduğu gibi midenin % 85’inin çıkarılması ve midenin ince bir tüp mide şekline getirilmesidir. Bu bölüm, gıda alımını kısıtlayan etkiyi oluşturur. İkinci aşamada mide çıkışındaki pylor adı verilen halka şeklindeki kas tabakasının birkaç cm ilerisinden ve safra-pankreas sıvılarının döküldüğü yerin biraz gerisinden oniki parmak barsağı kesilerek ayrılır. Mide çıkışı ince barsak-kalın barsak bileşkesinden itibaren geriye doğru 250 cm mesafedeki ince barsakla ağızlaştırılır. Yani, safra ve diğer sindirim enzimlerinin gıdalarla karıştığı ve emilime yol açtığı barsak uzunluğu 250 cm’e düşürülür. Bu işlem, gıdalardaki yağlar ve kalorinin emilim miktarını gastrik bypassın da üstünde bir oranda azaltır.
Güncel SADI-S ameliyatının geleneksel Duodenal Switchden farkı nedir?
Geleneksel DS ameliyatı kişinin ince barsaklarının neredeyse % 80’ini bypasslar. Bu ameliyatta yüksek kilo kaybı elde edilir, ancak hastalar destek tedavisine rağmen ciddi vitamin mineral ve protein malnutrisyonu yaşarlar. SADI-S ameliyatı ise, ince barsak uzunluğunun yaklaşık olarak yarısını bypasslar. Yeterli ince barsak mesafesi bırakılması vitamin-mineral emilim bozukluğunu en aza indirir, buna karşın kilo kaybı etkisi maksimize edilmiştir.
Özellikle kontrolsüz diyabet gibi bir nedenle bu ameliyatı düşünüyorsanız, yaşamınızın geri kalanında sıkı bir takip programına uymayı ve vitamin-mineral destekleri kullanmanız gerektiğini bilmelisiniz. Ancak bu şarta uymak kaydıyla SADI-S ameliyatının son derece etkili ve güvenli olduğunu söyleyebiliriz.
SADI-S ameliyatının sonuçları nasıldır?
Gıda alımını kısıtlayıcı ve emilim azaltıcı etkileri kombine eden SADI-S ameliyatı, obezite cerrahisi yöntemleri içinde en büyük kilo kaybı oranlarını sağlayan ameliyatlardandır. Hastaların çoğu ortalama 9 ay içerisinde fazla kilolarının % 80-100’ünü verebilirler. Yine SADI-S Tip 2 diyabetin ortadan kaldırılmasında en güçlü sonuçları sunan ameliyatlardandır. Hipertansiyon, uyku apnesi, kolesterol yüksekliği gibi diğer metabolik yandaş hastalıkların düzelmesi de çok hızlı ve çok yüksek oranda olmaktadır. En belirgin yan etki ameliyattan sonra erken dönemde sık ve kötü kokulu ishal görülmesidir. Barsak adaptasyon sürecinden sonra bu giderek azalmaktadır.
SADI-S ameliyatı sonrası takipler ne zaman ve nasıl yapılır?
Ameliyattan sonraki ilk hafta ilk kontrol yapılır ve gerek sıvı tüketimi, gerekse erken komplikasyonlar açısından değerlendirme yapılır. Sonraki kontroller ise 1-2-3-6-9-12-18-24. Aylarda ve gerekli biokimya tahlillerinin de değerlendirilmesi ile yapılır. Tahlillerde özel bir vitamin-mineral eksikliği varsa ona yönelik tedavileriniz düzenlenir. Beslenme alışkanlıklarınızın oturtturulması ve kilo kaybınızın sağlıklı şekilde sağlanıp, korunması için multidisipliner bir takım çalışması yürütülmelidir.
SADI-S ameliyatı benim için uygun mudur?
Eğer 50 ve üzeri BMI değeriniz varsa, özellikle insülin kullanmanızı gerektiren kontrolsüz diyabetiniz varsa, ömür boyu takip ve vitamin kullanımı koşullarını yerine getirebilecekseniz SADI-S amleiyatı sizin için uygun olabilir.
SADI-S ameliyatı kimler için uygun değildir?
Halihazırda derin vitamin mineral eksiklikleriniz varsa (demir eksikliğine bağlı kansızlık gibi..), Crohn hastalığı veya kortizon kullanmanızı gerektiren kronik hastalıklarınız varsa, büyük karın içi ameliyat öykünüz varsa, irritabl barsak sendromu gibi diareye neden olan barsak rahatsızlıklarınız varsa, ağır reflünüz varsa (sleeve kısmı nedeniyle hastaların % 20’sinde reflüde artış bildirilmiştir.) SADI-S ameliyatı sizin için uygun olmayabilir.