Kronik Kabızlık ve Rektosel
Kronik Kabızlık ve Rektosel Tanım olarak kabızlık bağırsak hareketlerinin yetersiz olması (haftada üç kez veya daha az sayıda) , dışkılama esnasında güçlük ve ıkınma olarak tarif edilebilir. Kabızlık bazen bağırsak hareketlerinde yavaşlama ve bazen de tıkayıcı tipte dışkılama nedeni ile olabilir. Yetersiz sıvı veya lifli gıda tüketimi, tiroid hastlıkları, şeker hastalığı ve kullanılan bazı ilaçlar( ağrı kesici, antidepresan, idrar söktürücü) bağırsak hareketlerinde yavaşlamaya bağlı kabızlığın en sık nedenleridir.
Kabızlık sorunu yaşayan hastaların %50’sinde tıkayıcı tipte dışkılama olduğu belirlenmiştir. Bu grup içinde sık görülen ancak görülme sıklığının aksine ender olarak tanı alan grup Rektosel hastalığıdır. Tanıdaki gecikmenin nedeni çoğu genel cerrahi uzmanının konuya ilgi duymaması ve semptomların yeterince sorgulanmaması nedeniyle olur.
Genel cerrahi polikliniklerine kabızlık, dışkılama güçlüğü, makattan kanama ile başvuran çoğu hastaya rektoskopi, kolonoskopi, baryumlu kolon grafileri yapılmakta, sonuçların normal gelmesi üzerine dışkı yumuşatıcı ilaçlar verilerek hasta sorunu çözülemeden gönderilmektedir. Bir kısım hastaya da makatta çatlak veya hemoroid nedeni ile eksik kalan ameliyatlar yapılmaktadır. Oysa sorgulama derinleştirildiğinde hastaların çoğunlukla iki veya daha fazla normal doğum yapmış kadın hastalar olduğu, tam boşalamama hissi tariff ettikleri, parmakla dışkılamaya yardım ettikleri, vajinada dolgunluk hissi tarifledikleri, aşırı ıkınmanın olduğu ve keçi dışkısı şeklinde küçük parçalar halinde ve sık dışkılamaya gittikleri anlaşılabilir. Rektosel rektal muayene ile kolayca tanınabilir. Tuşede rektum ön duvarındaki zayıflama ve vajinaya doğru olan fıtıklaşma deneyimli proktologlar tarafından kolayca saptanabilmektedir.
Küçük ve sosyal yaşamı kısıtlamayan rektosellerde diyet düzenlemesi, yaşam şekli ile ilgili öneriler ve kegel egzersizleri yeterli olurlar. Ancak şikayetlerin şiddetli ve sosyal yaşantıyı olumsuz etkilemesi durumunda cerrahi yöntemlerle müdahale etmek gereklidir.
Sağlıklı günler dilerim…
Doç.Dr.Ömer Yoldaş